


Günlerden pazar olduğu için tüm dükkanlar kapalı. Buna benzinciler de dahil. Kredi kartıyla benzin alınabiliyor ama biz LPG için adaptör sorunu sebebiyle başarılı olamadık. Bölgedeki açık olan tek dükkan İstanbul Market adındaki Türkler tarafından işletilen bir yer. O da sabah 09:00 da açılıyor. Karşısında kilise var. Pazar ayini için çanlar uzun süre çaldı ama birkaç ihtiyar dışında cemaat pek yoktu. Cumaları sokaklara taşan memleketim gözümün önüne geldi, gülümsedim.


Stüdyo tipi mutfaklı otel odamızda kahvaltımızı yaptıktan sonra sınır geçip Basel'i gezmeye gittik. Yaklaşık 1 km gittikten sonra Ren nehri yakınında bir sokağa park ettik. Nehir kenarında biraz yürüyüp köprü üzerinden merkeze geçtik. Nehrin üst kısımlarından doğru insanların bağlı oldukları balona benzer torbalarla birlikte aşağı doğru yüzdüklerini, daha doğrusu aktıklarını görünce çok şaşırdık. Bir kısmı bizim yanımızda nehirden çıkıp bağlı oldukları torbalarından havlu ve kıyafetlerini çıkarıp üstlerini giyiniyorlardı.




Köprüden geçtikten sonra Rathaus denilen Kırmızı renkli Belediye binasının olduğu meydana geldik. Burası Basel'in merkezi aynı zamanda. Etrafta lüks markaların mağazaları var, tabi hepsi şansımıza kapalıydı. McDonaldsta bedava internet eşliğinde dondurmamızı yedik. Bir süre bu bölgede dolaştıktan sonra arabayla biraz daha şehri gezdik.




Kaldığımız bölge Fransa, Almanya ve İsviçre'nin birbirlerine sınırlarının olduğu bir bölge. Akşam üzeri Fransa ve Almanya'nın sınırını oluşturan Ren Nehrinin olduğu bir mesire yerine gittik. Dönüşte LPG adaptörü uyumlu bir İstasyon bulduk. Kimse olmadığı için alamadık ama yarın için not aldık.

Almanya ve İsviçrede LPG Dolum pompaları Türkiye'de kullandığımız İtalyan tipi dölüm ağızları ile uyumlu değil. İstasyon açılsa adaptör sorup varsa eziyetli bir süreçten sonra dölüm yapabiliyorsunuz. Bunların tamamını kendiniz yapmak zorundasınız, pompacı diye birisi yok, haftasonu ve geceleri kasacı da yok, kredi kartıyla becerebilirseniz alıyorsunuz.
Dönüşte yol kenarında otlayan Develeri görünce çok şaşırdık.

Aşağıdaki trafik ışığının sol yanındaki işaretleri ilk kez burada gördük. tahminimize göre renk körleri için yapılmışlar.

Özellikle Almanya'da insanlarla konuşurken İngilizcenin faydasını gördük ama, sokaklardaki Almanca tabelalarda sıkıntı yaşadık.
İsviçre genelde çok pahalı bir ülke, özellikle yiyecek fiyatları iki katı diyebiliriz. Yol yorgunluğu olmayınca biraz daha detaylara girebildik. İnşallah birilerinin işine yarar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder