Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

20 Ağustos 2013 Salı

Avrupa Seyahatimizin 11. Günü, Bern, Lozan ve Cenevre

Saint-Louisteki otelimizden sabah 08:30 gibi çıktık. Önceki akşam gördüğümüz Benzinciden LPG ikmali yaptıktan sonra resepsiyondaki bayanın tavsiye ettiği Leclerc Süpermarketine girdik. Bizdeki Real ayarında bir yer. Bir miktar alışverişden sonra sınırı geçip İsviçreye girdik. Buralardaki sınır geçişlerine bayıldım, 3 saniye sürüyor. Darısı başımıza. Bizimkiler kapıkuledeki girişi 47 Dakika'ya düşürdük diye övünüyorlardı. Onu da göreceğiz inşallah.












İlk durağımız olan Bern şehrine yaklaşık 1,5 saatlik yolculuğun ardından ulaştık. Şehir merkezindeki park yerine girdikten sonra gezmeye başladık.












Bern'de tam bir memur şehri Ankara havası gördük. Takım elbiseli beyler, şık bayanlar işlerine koşuşturuyorlar. İlk başta bizim turist modumuz pek uymadıysada ortama, boşver deyip gezmeye devam ettik. Birkaç tarihi binayı fotoğrafladıktan sonra haftasonuna denk geldiği için giremediğimiz Migros'a girdik. Aradığımız Victorinox bıçakları bulunca sevindik, birkaç tane aldık. Birazda yemeklik nevale aldıktan sonra araca dönmek üzere dışarı çıktık.

Dışarıda yağmur başlamıştı. Salzburgdaki Milli Görüşçü Abinin hediye ettiği şemsiye imdada yetişti. Arabaya ulaşıp çocukları aldım. İkinci durağımız Lozan'a doğru yola çıktık.



Yolda bir tesiste aldığımız nevalelerle eski bir savaş uçağının gölgesinde piknik modunda öğlen yemeğimizi yedik. İsviçrede sıkça görmeye alıştığımız Hintli tur gruplarından biri yanımıza yerleşti. Onlarda bize benzer bir şekilde yemeklerini yediler.

Yemekten sonra tekrar yola devam ettik. Neuchatel Gölü'nün sol yanından aşağı doğru otobandan aşağı inerken gölün karşı tarafındaki bir köyün güzelliği ilgimizi çekti. Otobandan çıkıp görmek istedik.





















Onnens Köyü'ne bayıldık. Sanki tüm evler bir sanatkarın elinden çıkmış. Biraz zaman harcadık ama değdi doğrusu.

Lozan'a girip uygun bir yere park ettik. Parkomata 3 frank para attık, sadece 1 saatlik bilet verdi. Canın sağolsun deyip gezmeye başladık.















Lüks mağazalar, saatçiler sokakları doldurmuş. Bir dükkanın kapalı kapısını zile basan müşterisini görerek kabul ettiğini gördüm.

Birkaç tarihi eser görüp fotoğraf çektikten sonra, Cenevre'ye doğru yola çıktık. Cenevredeki Otelimiz 15 km mesafede, Fransa'nın 11 içerisinde Gex adlı köy gibi bir yerdeydi. Otele girince biraz dinlendik. Otelin bahçesinde yanımızda duran bir arabadaki 3 kişi Selamun Aleyküm deyince çok şaşırdık. Yurdumun güzel insanı burada da vardı çok şükür.

Hava karardıktan sonra Cenevre'ye yemek yemeğe gittik. Bir Türk kafesinde yemeğimizi yedikten sonra arabayla Cenevre türü atıp otele geri döndük.

Location:D984e,Gex,Fransa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder