Viyana da araba ile bulunmanın en büyük problemi park. Bu konuda ciddi kısıtlamalar var. Bu sebeple arabaları 10. Viyana denen bölgede bırakıp 7 Euro'ya günlük bilet alarak gezimize metroyla başladık.
Şükrü kardeşimiz sağolsun bizim için çok güzel bir plan hazırlamış. Önce Schônbrumm Sarayını gezdik. Çok büyük bir alana kurulan sarayda bir hayvanat bahçesi dahi var. Sarayın tamamını gezemedik ama çok beğendik. Sonrasında Hofburg binasını, Parlemento binasını, opera, ve birsürü tarihi binayı gördük.
Viyana'nın merkezindeki Stephanplatz denen caddeyi, bu caddenin ortasındaki büyük kiliseyi ve arkasındaki sokaktaki Mozart'ın olduğu iddia edilen evi gördük.
Viyana da şebeke suyu içilebiliyor. Şehrin muhtelif yerlerinde içme suyu için çeşmeler yapılmış. Bunu başka Avrupa şehirlerinde de görmüştük. Eskiden İslam Medeniyetine ait olan bu gelenek maalesef Arık bizde kalmadı. Büyük şehirlerimizde parası olmayan kerbelada kalmış gibi olur.
Daha sonra arabalarımıza geri dönüp Viyana'nın ilk ve tek Minareli Camii'ne geldik. Bu caminin yapılmasına Suudi Arabistan kralı öncülük etmiş. Camide 6 yıl önce Müslüman olup İlyas adını alan Avusturyalı bir genç ile tanıştık. Avusturyalılardan sık sık Müslüman olup bu camide şehadet getirenlerin olduğunu söyledi. Çok mutlu olduk. Cenab-ı Hak sayılarını artırsın, Âmin.
Akşam olurken Kalenberg denen bir tepeye çıktık. Bu tepeden bütün Viyana ayaklarımızın altına seriliyordu. Fotoğraflarımızı çektikten sonra akşam yemeği niyetine bir türk lokantasında birşeyler atıştırın otelimize döndük.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder